Bilim insanları okyanusların ve denizlerin önceki tahminlerden yüzde 60 daha fazla ısındığını belirtiyor. Elde edilen son verilerin Dünya'nın fosil yakıtlara karşı sanılandan daha hassas olduğunu gösterdiği vurgulanıyor. Nature dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre Dünya'yı küresel ısınmanın etkilerinden korumak da sanıldığından daha güç olabilir.
Son araştırma ise 25 yıldır, her yıl küresel elektrik üretimi için gerekli olan ısının 150 katının okyanuslara gittiğini ortaya koydu. Bu oran, eski tahminlerin yüzde 60 üzerinde. Buzullarda erimeler öncelikli olarak deniz seviyelerinde yükselmeye neden oluyor. Yükselen deniz seviyeleri kara alanlarının küçülmesine ve bildiğimiz kara ve deniz oranlarının değişmesine neden oluyor. Ayrıca kutuplar en fazla içilebilir su kaynağını bünyesinde barındıran depolar olarak karşımıza çıkmakta. Erimelere bağlı olarak tatlı su kaynaklarının denizlere karışması sonucu denizdeki tuzluluk dengesi de değişiyor. Bu değişim aynı zamanda denizlerin sıcaklığını da etkiliyor.
Derin denizlerde dünyanın iklim dengeleri üzerinde bire bir etkili olan dip akıntılarının sıcaklıklarını değiştiren bu faktörlerin değişmesi ve son derece karmaşık dengeler üzerine kurulu ekosistemin bir noktasındaki değişimin bile silsile halinde nelere yol açtığını görmek, insanoğlunun gelecekte var olabilmesi için çok ciddi değişim kararları alması gerektiğinin bir göstergesi.
Suların giderek yükselmesi ile birlikte karalar küçüleceği için, artan dünya nüfusu için gıda, barınma ve tatlı su kaynaklarının önemi günümüzdekine oranla çok daha önemli olacak ve günümüzde petrol eksenli değişen devletler arası siyasi arena bu defa özellikle tatlı su kaynakları ve verimliliği korunabilmiş tarım arazileri etrafında gelişen yeni bir poltika eksenine kaymasını tahmin etmek hiçte zor olmasa gerek.