İklimle Birlikte Dünya Değişiyor

Fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, arazi kullanımı değişiklikleri ve sanayi süreçleri ile atmosfere salınan sera gazlarının atmosferdeki birikimleri, sanayi devriminden beri hızla artmaktadır. Bu ise, doğal sera etkisini kuvvetlendirerek, şehirleşmenin de katkısı ile, dünyanın yüzey sıcaklıklarının artmasına neden olmaktadır. Yüzey sıcaklıklarında 19. yüzyılın sonlarında başlayan ısınma, 1980’li yıllardan sonra daha da belirginleşerek, hemen her yıl bir önceki yıla göre daha sıcak olmak üzere, küresel sıcaklık rekorları kırmıştır. Yüksek sıcaklık rekorunun en sonuncusu, 1998 yılında kırılmıştır. 1998, hem küresel ortalama hem de kuzey ve güney yarımkürelerin ortalamaları açısından, 1860 yılından beri yaşanan en sıcak yıl olmuştur.

Sera gazlarının ve aerosollerin etkilerini birlikte dikkate alan en duyarlı iklim modelleri, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında 2100 yılına kadar 1-3.5 C° arasında bir artış ve buna bağlı olarak deniz seviyesinde de 15-95 cm arasında bir yükselme olacağını öngörmektedir. İçerdiği tüm belirsizliklere karşın, küresel ısınmanın sürmesi durumunda, bazı bölgeler için ekstrem yüksek sıcaklıklar, taşkınlar, yaygın ve şiddetli kuraklık olayları, onların doğal bir sonucu olan çalılık ve orman yangınları ile insan sağlığını ve ekolojik sistemlerin işlevselliğini de içeren bazı ciddi potansiyel değişiklikler oldukça yüksek bir güvenilirlik düzeyinde öngörülmektedir.

20. yüzyılda gözlenen ısınmanın, iklim sistemindeki doğal değişebilirliğin bir parçası ya da insan kaynaklı ışınımsal zorlamaya bir yanıt olup olmadığı sorusunun yanıtı, ilgili zaman ölçekleri üzerinde iklimsel değişebilirliğin boyutlarına ilişkin bilgiler kullanılarak verilebilir. Kuzey Yarımküre'nin yaz mevsimi ortalamaları dikkate alındığında, geçtiğimiz son 20-30 yıl en azından 1400 yılından günümüze kadarki dönemde karşılaşılan en sıcak yıllar olarak gözükmektedir.

Dünyanın çeşitli yerlerinden alınan derin buz örneklerinden derlenen veriler, 20. yüzyıldaki ısınmanın en azından son 600 yıllık dönemin herhangi bir yüzyılında oluşan ısınma kadar olduğunu ortaya koymaktadır.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) ile dünyanın dört bir yanından gelen bilim adamları, son 100 yıl boyunca, dünya yüzeyindeki hava sıcaklığının ortalama 0,6°C yükseldiğini açıkladılar. Bu, aşırı bir değişiklik gibi görünmeyebilir; ancak sadece 1 derece bile dünyayı derinden etkileyebilir.

Deniz seviyeleri yükseliyor. 20. yüzyılda, buzulların erimesinden ve sıcak deniz suyu alanının genişlemesinden dolayı, deniz seviyesi yaklaşık 15 cm yükseldi. Bilimsel modeller, deniz seviyesinin 21. yüzyılda 59 cm kadar artabileceğini ve kıyı topluluklarını, sulak alanları ve mercan resiflerini tehdit edeceğini öngörüyor. Mahsuller kuruyor. Artan sıcaklık ve aşırı kuraklık, dünya çapında tarım verimliliğinde düşüşe neden oluyor. Mahsul verimliliğinin azalması, sosyal açıdan çok fazla etkiye sahip olan gıda sıkıntısı anlamına gelmektedir. Kasırgalar sıklık ve güç açısından değişti. 1970’den beri Atlantik’teki yoğun kasırga sayısının arttığına dair kanıtlar var. Bilim insanları, buna iklim değişikliğinin neden olup olmadığını incelemeye devam ediyor.