İklim Değişirken Türkiye'de Değişiyor mu?

Türkiye 2016 yılında 1990 yılına göre %135 artışla toplamda 496 milyon ton CO2e sera gazı salımıyla, salımlarını azaltacağına en çok artıran ülkeler arasında ön sıralarda yerini koruyor. Türkiye, Akdeniz Havza’sında yer alıyor yani üç tarafı denizlerle kaplı, dört mevsimin yaşandığı, tabiatın eşsiz ve çeşitli güzellikler sunduğu bir bölgenin ta kendisi sayılıyor. Bu nedenle iklim değişikliklerinden de bir o kadar etkileniyor.

Toplumsal bilinçlendirme çalışmaları, devletin sağladığı yeni alternatifler ve kişisel önlemler ile tüm bu olumsuzlukları yavaşlatabilir hatta tersine döndürebilirsiniz. Tüm olumsuzluklara rağmen olumlu durumlara ve çözüm odaklı olmaya bağlıdır. Gün geçtikçe teknoloji ve sosyal medyanın da etkisi ile bilinçlendirme çabaları gittikçe güçleniyor. Çeşitli platformlar, sivil toplum örgütleri ve gönüllüler çeşitli etkinlikler ile yaşadığımızı toplumda tüm bu kötüleşmeyi iyileştirmeye çalışıyorlar.

Çevrecilik, iklim değişikliği gibi kavramları öğrenerek, bunlar hakkında fikir edinip birçok bağlantıya ulaşıp bilinçlenip siz de çevrenize ve tüm doğaya katkıda bulunabilirsiniz. Resmi anlamda ülkemizde buna örnek olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın binaların enerji kullanımı, yalıtım özellikleri, ısıtma ve soğutma sistemlerinin verimi ve sera gazı salınımını içeren ve 2011’den sonra yapı ruhsatı alan binalar için zorunlu hale getirilen Enerji Kimlik Belgesi gösterilebilir. Yani büyüyen inşaat sektörü de dahil olmak üzere artık yenilenen enerji tüm sektörlerde yerini alacak. 

Sera gazı salımlarında yaklaşık %35-40 gibi yüksek bir paya sahip olan binalarımız ve onların içinde yaşayan bizler için de yapılması gereken çok şey var. Binalarımızın verimliliği ve biz kullanıcıların davranışları sürdürülebilir geleceğin kapısını açacak en önemli anahtar. Binalarımızı sera gazı salımlarına büyük katkı veren etmen olmaktan, iklim krizi ile başetmede çözümün ana parçası olmasını sağlamak mümkün.