Yapılan araştırmalar ve verileri inceleyen kuruluşlar, küresel iklim değişikliğinin ana nedeninin sera gazı emisyonlarında insan faaliyetleri sonucunda gözlenen artış olduğunu ortaya koydu.Hem Dünya kaynaklarının sürekliliği hem de canlıların geleceği için doğrudan ve dolaylı tüm fosil yakıt tüketiminin tamamen durması gerekiyor.
Ama mevcut duruma bakıldığında fosil yakıt tüketimine bağımlı bir toplum görülüyor. Bu durumu değiştirmek için Dünya’nın büyük küçük birçok yerinde insanların ve kurumların çeşitli girişimleri mevcut. Solar paneller kullanmak, elektrikli araba üretmek gibi yatırımlar bu girişimlere örnek verilebilir. Bu tip girişimlerin yanı sıra fosil yakıta yatırım yapmamak ya da var olan yatırımlarını durdurmak, elden çıkarmak da uygulanan girişimlerden.
Başta kömür olmak üzere fosil yakıtların yakılması, atmosferdeki karbondioksit oranının artmasındaki ana sorumludur. IPCC’ye göre 2004 yılındaki insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının %56’sı fosil yakıt kullanımında ortaya çıkan karbondioksite aittir. Ormansızlaşma da %17’lik bir paya sahiptir. Dünyanın, 21.yüzyılda karşı karşıya bulunduğu en büyük sorunlarından biri güvenli enerji tedariğidir. Günümüzde, ülkelerin enerjiyi üretme ve kullanma biçimi sürdürülebilir değildir.
Bunun en açık kanıtı insan kaynaklı iklim değişikliğidir. Enerji tüketiminin 1990-2008 yılları arasında %40 oranında arttığı dünyada, enerjinin %80'i fosil kaynaklıdır. Fosil yakıtlara bağımlılık ekonomiye yük oluşturmanın yanı sıra iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının atmosferde birikmesine de yol açar. İklim değişikliğinin hem insanlık, hem de gezegenimiz için geri dönülemez sonuçlara yol açmasını önlemek için küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmamız gerekiyor.