Sürdürülebilir kentler, daha doğal bir gelecek ve iklim değişikliğini önlemek için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek bir gereklilik haline gelmektedir. Bir araştırmaya göre, 2020 yılında yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerjinin fosil yakıtlardan üretilen enerjiye göre daha ucuz olması öngörülmektedir. Aslında şu an dahi gelişmiş solar panellerden elektrik üretimi orta ve uzun vade de daha karlı gözüküyor.
Şu an için CDP tarafından hazırlanan raporlarda bulunan verilere göre 100’den fazla kentin elektrik ihtiyacının %70’i yenilenebilir enerji kaynaklarından, yaklaşık 40 kentin de enerji ihtiyacının tümü yenilenebilir enerji kaynakları tarafından sağlamaktadır.
Bu değerler her ne kadar etkileyici gelsede yenilenebilir enerji her zaman çevreye duyarlı enerji demek değildir. Çünkü yenilenebilir enerji içerisine hidroelektrik santralleri de girmekte ve bunlarda çevre üzerinde büyük olumsuzluklar meydana getirmektedir.
Kent yaşamının yaygınlaşması ve kentlerde yaşayanların sayısının artması ile bu yaşantının çevreye bıraktığı olumsuz etkilerde artmaktadır. Bu olumsuzlukları gidermek adına bir çok şey yapılabilmektedir. Bunlara örnek olarak CDP’nin rapor ettiği listelere gönderilen veriler gösterilmektedir. Birçok kent yenilenebilir enerji kullanımını arttırmak adına yeni atılımlar yapmaktadır.
Birleşik Krallık 80’den fazla kenti için 2050 yılına kadar enerji ihtiyacının tümünü yenilenebilir kaynaklardan sağlayacağının garantisini vermektedir. Ayrıca İzlanda’da bir çok kentinde enerji üretiminin hepsini hidroelektrik ve jeotermal enerji kaynaklarından sağlamaktadır. Bu örnekler ile birlikte dünya üzerinde sürdürülebilir kent devri başlamaktadır.