En son gerçekleştirilen enerji zirvesinde, Türkiye’nin enerji sektöründe bir devrime ihtiyacı olduğu, sadece doğalgaz ve petrol konusunda değil yatırım finansmanı ve teknoloji konusunda da dış ülkelere bağlı olduğu konuşuldu. Enerji konusunda tam bağımsızlığın mümkün olamayacağını bunun için karşılıklı bağlılık çalışmaları yapılması gerektiği şeklinde tavsiyeler verildi.
Türkiye’de uzun vadede hizmet verecek ve daha güçlü bir enerji arz-talep dengesinin kurulması gerektiği aktarıldı. Bunun içinde sağlam bir enerji alt yapısının varlığına, şeffaf ve rekabetçi bir pazara ihtiyaç olduğu da vurgulandı.
Zirvede ayrıca yenilenebilir enerjinin varlığının giderek büyüdüğü ve 2040 yılına kadar dünya çapında yenilenebilir enerji sektörüne 35 trilyon dolar harcanacağı aktarıldı. 2014-2017 yılları arası gelişen güneş ve rüzgâr enerjisi ile güneş enerjisi maliyetinin yüzde 50 oranında düştüğü ve bu düşüşü 2020 yılında bir yüzde 50 oranının daha takip edeceği ifade edildi. Yenilenebilir enerji de ki bu artışa rağmen geleceğin yine fosil yakıtlara bağlı olduğu da belirtildi.
Zirvede görünür gelecek için izlenimlerde de bulunuldu. Bu izlenimlere göre enerji de kıtlıktan bolluğa geçildiği, elektrik ve yakıt anlamında arzın talepten fazla olacağı aktarıldı. 2040 yılında ekonomik büyümeler, yenilenebilir enerji sektörünün ucuzlaması, orta sınıfın ekonomik seviyesinin artması gibi etkenler ile enerji isteğinin yüzde 30 oranında artacağı ardından ise bir düşme yaşanacağı aktarıldı.