Devletlerarası iklim değişikliği heyeti, insan etkinlikleri sonucunda oluşan iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı riskleri değerlendirmekle sorumlu devletler arası bilimsel bir organdır. Heyet 1988 yılında Birleşmiş Milletlerin iki örgütü, Dünya Meteoroloji Örgütü ve Birleşmiş Milletler çevre programı tarafından kurulmuştur. Bu konseyin çalışmalarının sonucunda Kyoto Protokolü ortaya çıkmıştır. Bu heyet kendi anlaşmalarını bizzat kendisi yapmaz. Başlıca etkinliği BM iklim değişikliği konseyinin uygulamalarındaki meselelerle ilgili özel raporları yayınlamaktır.
Küresel ısınma, doğal kaynakların hızlı bir şekilde yok edilmesiyle birlikte yaşamı etkileyecek noktaya geldi. Bu konuda kararlar verebilmek için bir araya gelen heyet, iklim değişikliğinin yaşanan etkilerinin eğer önlem alınmazsa daha da artacağını ve tüm canlılar için bir tehdit oluşturacağını belirtti. Bu konuyla ilgili bilimsel verilerle de açıklama yapan heyet, Türkiye’de de bir toplantı gerçekleştirdi. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli yani kısa adıyla IPCC (The Intergovernmental Panel on Climate Change), değerlendirme raporunda iklim değişikliğinin fiziksel bilim temeli raporunu açıkladı. İklim ağı üzerinden son yapılan değerlendirmelere göre küresel iklim değişikliğinin en önemli nedeni olarak insan görülüyor. Bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini ifade eden heyet, 800’den fazla bilim insanının yer aldığı bu heyet içerisinde alınan kararların hızlı bir şekilde hükümetlere sunulması ve projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyor.
Türkiye’nin de dahil olduğu bu heyet, küresel ısınmanın engellenebilmesi için yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapılması gerektiğini ifade ediyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporları dikkate alındığında son 10 sene içerisinde iklim değişikliği nedeniyle okyanuslarda, kıtalarda ve ormanlarda pek çok canlı türü yok oldu. Dünyanın çeşitli bölgelerinde değişen yağış rejimi ve eriyen karlar, buzul örtülerini ve hidrolojik sistemleri olumsuz yönde etkiledi. Su varlıklarının kalitesi de düştü.
Devletlerarası iklim değişikliği heyeti, karada, tatlı suda ve denizde yaşayan pek çok canlının iklim değişikliği nedeniyle göç alışkanlarını ve beslenme stillerini değiştirmek durumunda kaldığını belirtti. Bunun yanı sıra farklı bölgeleri kapsayan detaylı çalışmalara göre, iklim değişikliği toprağı ve topraktan çıkan tarım ürünlerini de etkiledi. Bu etkiyi en aza indirmek için ilaç kullanan çiftçilerin de bitkilerin, meyvelerin ve sebzelerin genetiğini değiştiren etkilere yol açtığı belirtildi.
Sıcak hava dalgalarının artması, kuraklık, sel, siklonlar ve kontrol edilmesi çok güç olan yangınlar, tamamen iklim değişikliği ve insan etkisi nedeniyle ortaya çıkıyor. Bununla başa çıkabilmek için bütün ülkelerin topyekün mücadele etmesi gerektiğini düşünen heyet, iklim değişikliğinin ileride kanser, zihinsel hastalıklar ve ölümcül hastalıkların sayısını artıracağını da düşünüyor.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) son raporu göz önünde bulundurulduğunda küresel ısınmanın etkileri sanılandan da fazla. Buna göre, 1900 ile 2012 yılları arasında dünya genelindeki sıcaklık 0,9 derece attı. Bunun yanı sıra geçtiğimiz senelerde 30 yıllık küresel ölçek dikkate alındığında en sıcak yılların 2000 senesinden sonra yaşandığı görülüyor. Havadaki karbondioksit miktarının da artmasıyla birlikte 800 bin yıl boyunca hiç bu kadar yüksek bir zehirli gaz salınımı ortaya çıkmadı. CO2 birikimleri de sanayi devriminin öncesiyle kıyaslandığında tam yüzde 40 oranında arttı.
Küresel ısınma, dünyanın yüzey sıcaklığını da olumsuz etkiledi. 21. Yüzyıla girildiğinde bu sıcaklık 2 dereceği aştı. 1971 ile 2010 yılları arasına bakıldığında ise okyanuslarda biriken enerjinin yüzde 90’ı küresel ısınma ile ilgilidir. Kutuplarda kar örtüsünün azalması, bitki örtüsünün değişmesi nedeniyle canların yaşam alanlarının azalması da Devletlerarası İklim Değişikliği Heyeti raporlarında yer alıyor.