Su Kirliliği İle Nasıl Mücadele Edilir?

Göl, nehir, okyanus, deniz ve yeraltı suları gibi yaşamın can damarı olan suyu barındıran alanlarda görülen kirlilik su kirliliği olarak tanımlanır ve her çeşit su kirliliği, kirliliğin bulunduğu havzanın çevresinde veya içinde yaşayan tüm canlılara zarar verdiği gibi, çeşitli türlerin ve biyolojik toplulukların yok olmasına ortam hazırlar.

Sanayinin çevre üzerindeki olumsuz rolü belki diğer tüm faktörlerden çok daha fazladır. Ülkemizde özellikle sanayi kuruluşlarının sıvı atıkları ile su kirliliğine ve dolaylı olarak yine su kirliliğine bağlı, toprak ve bitki örtüsü üzerinde aşırı kirlenmelere neden olduğu ve hızlı bir şekilde çevrenin tahribine yol açtığı bilinmektedir. 

Dünya nüfusu düşünüldüğü zaman az olan evsel atıkların ne kadar büyük boyutlarda olacağı tahmin edilebilmektedir ve unutulmamalıdır ki kirlenen sular daha büyük felaketler şeklinde yine insanlığa geri dönecektir. Doğada bir su döngüsü söz konusudur. Bu su döngüsü ile ısınan sular buharlaşmakta ve buharlaşan su tekrar yağmur olarak yeryüzüne düşmektedir. Bu döngü sayesinde su saflaşmakta ve su kaynaklarını beslemektedir. Günümüzde ise sular kirletildiği için kirli su buharlaşmakta ve o buhar da asit yağmurları olarak yeryüzüne düşmektedir. Asit yağmurları su kaynaklarını kullanılamaz hale getirmekte, canlıları yok etmekte ve toprağın verimliliğini olumsuz etkilemektedir.

Dünya üzerinde her canlı birbiri ile bağlantılı yaşamaktadır ve bir döngü söz konudur. Bu döngü içerisine mikroskobik canlılar da dahildir. Özellikle denizlerde yaşayan bu canlılar havadaki oksijen dengesi için büyük öneme sahiptir. Su kirliliğinin etkileri sonucu denizlerdeki bu canlıların yaşamları sona ermekte bu da beraberinde zircirleme birçok olumsuzluğu getirerek kara yaşamını yok olma tehlikesi ile baş başa bırakmaktadır. Yol açabileceği büyük felaketler nedeniyle bu konu, insanların bilinçlenerek hassas davranması gereken bir konudur. Bunun için eğitimler vermek, seminerler düzünlemek ve olabildiğince çok insana ulaşarak bir bilinç yaratmak büyük önem taşımaktadır.

Atık oluşumu endüstride engellenemez bir durumdur ancak oluşan atıklar arıtılarak, damıtılarak ve filtrelenerek su kaynaklarına zarar vermeyecek hale getirilmelidir. Kurulan sistemler ile günümüzden itibaren su kaynaklarını kirletmeyecek işletmeler inşa etmek kadar bu zamana kadar kirletilmiş suların temizlenmesi de büyük önem taşımaktadır. Su kaynakları kurulacak doğal sistemler ile içerisinde ki zararlı bakteri, virüs ve her türlü mikroorganizmadan arındırılmalıdır.
Temizlik ya da başka herhangi bir amaçla sanayide kullanılan kimyasal maddelerin kullanımının önüne geçilmeli ve onların yerine alternatif daha doğal ürünler kullanılmalıdır.

Tarımda doğal gübreler tercih edilmeli, nükleer atıklar toprağa gömülmemelidir.Su kirliliğinin çözüm yolları olarak ifade edilen bu maddeler büyük oranda kirliliğin önüne geçilmesini sağlayacaktır ve devamında da bu gerekliliklerin denetimi ve kontrolü büyük önem taşımaktadır. Ancak suları kirletmememiz gerektiği bilincini tüm topluma aşılamak herşeyden önemlisidir.