Et ve Süt Ürünleri Sektörünün Çevreye Etkisi

Son yüzyılda daha öncekine oranla yaklaşık 5 katına çıkan dünya nüfusunu doyurmak için, hayvansal ürünlerde artış sağlayabilmek adına hayvan sayısının arttırılması sağlanıyor. Bununla birlikte normalde sindirim sistemine sahip tüm canlılar, sindirim süreçlerinde metan gazı gibi bazı sera gazlarının ortaya çıkmasına neden oluyorlar. İşte bu nedenle hayvan sayısı arttıkça buna bağlı olarak ortaya çıkan sera gazları ve solunuma bağlı artan karbondioksit nedeniyle yüksek emisyon salınımı gerçekleşmiş oluyor. Ayrıca bu hayvanların dışkılamaları sonucu doğada çözülme döngüsüne giren ve buradan yayılan sera gazları da oyuna dahil oluyor.

Elde edilen veriler ışığında bilim adamları bu gazları doğaya salınmadan yararlı bir şekilde kullanmak için çeşitli yollar arıyorlar. Bu noktada bazı gelişmeler umut verici. Metan gazı yakıt olarak kullanıldığında ortaya çıkan zararlı gazlar, saf halde doğaya bırakılmasından çok daha az zarar verici. Buradan hareketle özellikle büyükbaş hayvanların karınlarında oluşan gazı tahliye ederek hayvanların sırtına yerleştirilen elastik depolayıcılarla metan doğaya salınmadan hayvandan alınıyor.

Bu depolar özel tanklara aktarılıyor ve temizlenmesi amacıyla filtre edilen metan gazı, otomobillerde ve metan gazını yakabilen çeşitli alanlarda kullanılarak hem bu gazın doğaya verdiği zararlar minimalize edilmiş oluyor ve hem de bu gazın kullanılmaması halinde ihtiyaç duyulacak enerji için petrol kullanımına olan ihtiyaçta azaltılmış oluyor.

Bilim adamları hayvan dışkılarının oluşturulan çeşitli santrallerde kapalı alanlarda tutulması sonucu metan gazı üretilebildiğini fark etmişler ve kalan gübre ise bu işlemlerden sonra zararlı bir çok yönünden arındırıldığı için tarımda kullanılabilecek çok daha sağlıklı bir gübre halini alıyor. Bu işlemler sonucundapetrole nazaran çok daha zararsız bir enerji kaynağı kullanıma açılmış oluyor. Amerika  Birleşik Devletleri’nde çeşitli istasyonlarda metanla çalışan otomobiller için yakıt sağlanmış olunuyor. Ayrıca metan direkt doğaya salınmadığı için oldukça çevreci bir gaz olduğu söylenebilir.