40 yıl içinde beklenen küresel ısınma sonucu 1-2 derecelik sıcaklık artışı ile aşırı yaz sıcakları başlayacak, Sahra çölüne yakın ısılarda sıcak dalgaları gözlemlenecek. Yüz binlerce insan aşırı sıcaklardan hastalanıp ölecek. Vücut sıcaklığı 41C’ye (104F) ulaştığında, termoregülasyon sistemi bozulmaya başlar. Terleme kesilir, solunum sığ ve hızlı olur. Nabız hızlanır ve kişinin komaya girmesi mümkündür. Vücut sıcaklığını düşürmek için tedbir alınmazsa, beyin oksijenden yoksun kalır ve hayati organlar iflas etmeye başlar. Bitkiler karbondioksiti emmek yerine karbondioksit emisyonu gerçekleştirmeye başlayacak.
Kimse Akdeniz bölgelerinde tatile gitmeyi düşünmeyecek, hatta Akdeniz’den Kuzey Avrupa’ya göçler başlayacak. Tarım alanları olumsuz etkilenecek, orman yangınları artacak.
Grönland’ın dünyanın geri kalanından (küresel ortalamanın 2,2 katı kadar) daha hızlı ısındığından global sıcaklık artışı 1.2C’yi geçtikten sonra Grönland geri dönüşü olmayan ergime haline geçecek. Takip eden deniz seviyesi yükselişi, IPCC’nin yüzyılın sonuna kadar tahmin ettiği yarım metreden daha fazla olacak. Bu şekilde devam ederse Grönland’daki bütün buz tabakası 140 yıl içinde yok olacak. Miami ve Manhattan’ın büyük bölümü ortadan kaybolacak. Bangkok, Bombay ve Şangay sular altında kalacak. İnsanlığın yarısı daha yüksek bölgelere taşınmak zorunda kalacak.
2050 yılında küresel sıcaklıklar iki dereceye kadar yükseldiğinde, tüm canlı türlerin üçte birinden fazlası yok olacak. Küresel ısınma sonucu, 1 derecelik sıcaklık artışı kaçınılmaz ancak iki derecelik sıcaklık artışından kaçınma şansı % 93. Bu da sadece önümüzdeki 10 yıl içinde sera gazı emisyonlarını % 60 azaltmak ile mümkün.
Sıcaklık artışı 2 dereceye ulaşır ve toprakta hapis kalan karbondioksit yayılmaya başlarsa sıfıra yakın olacak. Küresel ısınmanın etkileri daha da yoğun bir şekilde görülecek. Buzulların hızla erimesi deniz seviyelerinin 50 metre kadar yükselmesine sebep olacak, bunun sonucunda kıyı kentleri adalara dönüşecek.
Çin’in tarımsal üretimi çökecek ve 1,5 milyar kişi açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Yükselen sıcaklıklar ile birlikte yazları daha uzun sürecek, şehirlerdeki ortalama sıcaklık 45 Celsius dereceye ulaşacak. Bu sıcaklıklar altında klima kullanmak zorunluluk haline gelecek. Enerji ihtiyacı için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmıyor olması, daha fazla küresel ısınmaya neden olan sera gazı salımına yol açacaktır.