Fosil yakıt kaynağı olmayan ya da sınırlı olan ülkeler (ABD, Çin, Japonya, Hindistan gibi) tarafından, yenilenebilir enerji kaynaklarına önemli yatırımlar yapılmaktadır. Özellikle Çin, bu konuda göze çarpan önemli bir isimdir. Türkiye’de de “IRENEC” (İnternational Renewable Energy and Environment Conference-Uluslararsı Yenilenebilir Enerji ve Çevre Konferansı) adı altında uluslararası konferanslar düzenlenerek yenilenebilir enerjinin geleceği hakkında bildiriler sunulmakta, projeler hakkında işbirliği sağlamak için çalışmalar yapılmaktadır.
Ekosistem, canlı ve cansız varlıkların etkileşimleriyle ekolojik bir denge içerisinde süregelmiştir. Fakat artık sizlerin de malumu olduğu üzere bu denge bozulmaya başlamıştır. Bu bozulmanın en büyük kaynağı ne yazık ki insanoğludur. Nüfus artışı, çok fazla kimyasal kullanılması, enerji kaynaklarının bilinçsizce harcanması, yeşil alanların azalması ve çevre kirliliği gibi unsurlar doğal dengeyi sarsmakta ve bu durum kaygı verici bir hal almaktadır. Özellikle enerji kaynaklarının tükenebileceği gerçeği kaygının ötesinde, korkunç bir durumdur.
Yenilenebilir enerji, doğadan elde edilebilen enerjidir ve yok olmayarak yine doğal bir şekilde kendini yenileyebilir. Yenilenebilir enerji, doğal bir şekilde yenilendiği için karbon salınımı yapmadığı için çevreye zarar vermez. Ayrıca ülke ekonomisini ve dış politikayı olumlu yönde etkilemektedir. Çünkü yenilenebilir enerji sayesinde hem ihracatın sebep olduğu pahalılık ortadan kalkar hem de dış ülkelere olan muhtaçlık/bağımlılık azalır. Böylece daha yerli ve milli, daha ucuz ve daha sağlıklı enerji üretimi yapılmaktadır.