Nükleer santraller diğer elektrik üretimi yapılan santrallerden neredeyse 7 kat daha fazla enerji üretmektedir. Daha fazla enerji üretmeye yarayan nükleer santraller tehdit oluşturan detayı ise doğaya sızabilecek herhangi bir akıntı ile çevre ve insan sağlığını ciddi derecede olumsuz etkilemesidir. Toplamda üç çeşit nükleer santral çeşidi vardır ve bunlar; basınçlı ağır sulu, kaynar sulu ve son olarak basınçlı su reaktörü diye ayrılır.
Temel hammaddesi uranyum olan bu santrallerin çalışma sistemi uranyum elementinin fisyon tepkimesi ile ortaya çıkan enerjiden faydalanarak elektriği üretmektir. Uranyumun fisyon işlemiyle ortaya çıkardığı enerji su buharını çok yüksek derecelere çıkararak oluşan buharını elektrik jeneratörlerinin türbinlerine gönderir. Giden buhar türbinlerin şaftını hareket ettirerek elektrik üretir. Uranyum hammadesi ile geliştirip ortaya çıkan enerjiden sonra atıkların tehlikesi ciddi derecede önem arz etmektedir. Ortaya çıkan atık ciddi anlamda çevrede radyoaktif kirliliğe neden olmaktadır.
Bu radyoaktif maddeler nükleer santral zararları arasından en çok tepki alan ve insanlar tarafından kurulmasına şiddetle karşı çıkılmasına neden olan kötü etkidir. Tarihte de yaşanmış olan kötü olayların da altında yatan radyoaktif gazların doğaya salınması sonucu o yıllarda ve gelecek yıllarda insan ve çevre sağlığı ciddi anlamda etkilenmiştir.
Çernobil faciası Rusya, Avrupa ve Türkiye olmak üzere birçok alanda etkisini göstermiş son derece tehlikeli radyoaktife maruz kalmış çevreye zarar vermiştir. Yararları konusunda ise normal santrallerden neredeyse 7 kat daha fazla enerji üretebilen nikleer santraller, dünyanın enerji ihtiyacının fazlaca bir bölümünü karşılamaktadır.