Güneş Enerjisi, Jeotermal Enerji, Su Enerjisi ve Rüzgar Enerjisi çevreye zarar vermeyen enerji kaynaklarıdır. İstatistiksel verilere göre oldukça geri planda bulunmaktalar. Ancak yapılan yeni ataklarla özellikle güneş enerjisi konusunda ileri ki yıllarda gözle görülür bir ilerleme olacağı düşünülüyor. Özellikle güneş enerjisi dünya üzerinde birincil bir enerji kaynağı durumundadır.
Ülkemiz rüzgar enerjisi için çok ciddi bir potansiyele sahiptir. 1998 yıllarında yapına başlanan rüzgar santralleriyle birlikte kullanılan rüzgar enerjisi yıllar içinde artmaya devam etmiş ve ileri ki yıllarda daha fazla potansiyel beklenmektedir. Özellikle en meşhur rüzgar enerji santrallerinden biri de bilindiği üzere Bozcaada da yer almaktadır. Sürekli ülke ve dünya gündemimiz de olan bilinen adıylar HES dünya üzerinde bir kaç ülke de kullanılsa da ülkemiz su zengini bir ülke olmadığı için ve bir çok sebepten dolayı tercih edilmemektedir.
Jeotermal enerjiye dayalı elektrik üretimi konusunda en büyük kurulu güce sahip ülke ABD’dir Ülkemizde dünyada bu konuda önemli bir konuma sahiptir.Haziran 2014 itibariyle jeotermal enerjiye dayalı elektrik kurulu gücümüz 335 MWe değerine ulaşmıştır. 2014 yılı ilk 6 ayı itibariyle jeotermal santrallardan üretilen enerji miktarı ise 1064 GWh olmuştur.Jeotermal santral yapımı konusundaki en zengin bölge Denizli ile İzmir arasında kalan ve jeotermal potansiyel olarak çok zengin olan bölgedir. Bu bölgenin dışında işletmeye açılmış tek santral Çanakkale Tuzla’da bulunan jeotermal santraldir. Yine Manisa – Alaşehir ve Kütahya – Simav bölgelerinde santral yapımı ile ilgili çalışmalar halen devam etmektedir.