Bitkilerde doğal olarak bulunan kafein genelde yaprak, tohum ve meyvelerde bulunur. Kahve ve kakao tohumunda, çay yapraklarında vardır. Yani biz kafeini kahveden, çikolatadan, çaydan ve kolalı içeceklerden alıyoruz. Aynı zamanda kafein 1000’den fazla ilacın içinde de var.
Bütün yiyeceklerde aynı şey söz konusu aslında. Bir besin maddesinin veya içeceğin iyi veya kötü olmasını belirleyen şey, ne miktarda tükettiğinizle ilgilidir. Araştırmalar sonucunda uzmanlar, günde 4 bardaktan fazla kafein ve 10 bardaktan fazla çay tüketilmesinin zararlı olduğu konusunda uyarıyor. Migren, uykusuzluk, tedirginlik, sık idrara çıkma, hızlı kalp atışı ve kas spazmı gibi durumları yaşamaktaysanız kafeini en aza indirmek iyi bir fikir olacaktır. Uykunuz 6 saatin altında kalıyorsa, bu durum kalp sağlığınızı ve akli dengenizi ciddi bir şekilde etkileyebilir.
Kafeinli içecekleri bırakmak bazen ciddi bir şekilde zor olabiliyor. Kafein bırakıldıktan sonra oluşan fiziksel tepkiler baş ağrısına, kronik yorgunluğa ve odaklanma sorunlarına yol açıyor. Ancak korkmayın… Bu yan etkiler birkaç gün içerisinde geçiyor.
Kafeinin merkezi sinir sistemi üzerine kalp atışlarınızı hızlandıracak şekilde uyarıcı etki yapar. Bunun kafeini aldıktan sonraki 15 dakika içinde gerçekleşmesi beklenir. Kafeinin özofagusun gevşemesine izin vererek reflüye sebep olduğu kanıtlanmıştır. Bu aynı zamanda hassas kişilerde mide ekşimesine de sebep olabilir.
Kafein, adrenalin gibi vücudunuzun seğirmesine ve titremesine yol açan hormonları uyarır. Kafeinin vücudunuz üzerindeki yüksek kalp atışı, yüksek adrenalin hormonu ve yüksek hassasiyet gibi uyarıcı etkileri bazı kişilerde şiddetli anksiyeteye yol açabilir.
Kafein tüketimini kontrol altına almayı başarırsanız, hem en sevdiğiniz kafeinli içeceklerden uzaklaşmak zorunda kalmazsınız hem de sağlığınız bozulmaz.