Büyük iklim değişiklikleri olmadığı sürece, rüzgar enerjisinin kaynağının tükenmesi mümkün değildir. Su, kömür gibi tükenebilir enerji kaynaklarına gerek duyulmaz. Dolayısıyla rüzgar enerjisinde malzeme sıkıntısı yaşanmayacağı gibi, belli bir doğal kaynağın tükenmesine sebep olacak bir kullanım da mümkün değildir.
Rüzgar enerjisi, diğer enerji kaynaklarına göre oldukça düşük bir maliyete sahip. Rüzgar, tamamen bedava bir yakıt. Taşınması, arıtılması ve işlemlerden geçirilmesi gerekmiyor. Dolayısıyla en düşük maliyetli enerji kaynağı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Rüzgar enerjisi üretmek için güneş enerjisi santralleri gibi geniş bir yere sahip olmak gerekmiyor. Fabrikaların ve konut alanlarının dâhi kendi rüzgar santralleri olabiliyor. Dolayısıyla düşük bir alandan yüksek verim elde etmek rüzgar enerjisiyle mümkün olabilmekte. Nitekim güneş santrallerinin 1 MW enerji üretmek için 20000 hektar yer kaplamaları gerekiyor ancak tek bir rüzgar türbini bu enerjiyi kendi başına üretebiliyor.
Günümüzde en temiz enerji kaynağı olarak bilinen rüzgar santrallerinin bazı riskleri de bulunmakta. Bu enerji kaynağının yaygınlaştığı günlerde, risklere de dikkat çekmek son derece önemli. Rüzgar türbinlerinin sürekli çalışması için rüzgarın optimum seviyede esmesi gerekir. Türbinlerin kanat uzunluğu, modeli bölgedeki rüzgar yoğunluğuna ve şiddetine göre seçilmelidir. Rüzgarın optimum seviyenin üzerinde ya da altında esmesi, türbinlerin bozulmasına sebep olacaktır. Dolayısıyla bir alanda rüzgar santrali kurmadan önce uzun süre ölçüm yapmak, rüzgarın hızını ve yoğunluğunu hesaba katmak gerekir.
Rüzgar türbinlerinin çıkardığı ses uçak motorlarını andırır ve süreklidir. Dolayısıyla bu türbinlerin yerleşim alanlarından uzakta olması gerekir. Son zamanlarda gürültüyü önleyen sistemler yapılıyor ancak santral yerleşim yerine belli bir uzaklıkta olmadığı sürece, sesten kaynaklı sorunları tamamen önlemek mümkün olmayabilir. Yanlış bölgeye kurulan rüzgar santrali, kuşların göç yollarının değişmesine sebep olabilir. Göç yollarının değişmesi de birçoğunun habibatından olması, hayatını kaybetmesi anlamına gelir ve bölgedeki kuş faunasını ciddi anlamda değiştirecektir.
Dolayısıyla türbinlerin kuşların göçünü etkilemeyecek şekilde tasarlanması gerekir. Rüzgar santrallerinin mini iklim değişikliklerine sebep olabildiği biliniyor. Bu santrallerin belli bir bölgede yoğunlaşması, rüzgar sirkülasyonunu etkileyebilir ve iklimde değişiklikler yaratabilir. Hava akışı ve rüzgar gücünün azalmasına sebep olmamak için, rüzgar gücüyle türbinler arasında orantı olması gerekir.