Mart ayında Güney Kore’nin Songdo isimli şehrinde düzenlenen Yeşil İklim Fonu’nun (GCF) 19. kurul toplantısında 23 adet projeye yaklaşık 1 milyar dolarlık fon sağlanması kararlaştırıldı. İklim değişikliği ile mücadele etmek için kullanılan birçok strateji vardır ve enerji verimliliği, geri dönüşüm, yeşil enerji ya da alternatif enerji kavramları aşina olduğumuz kavramlardır. Bu stratejilerin yanında, içinde bulunduğumuz sosyo-ekolojik sistemin, iklim değişikliklerinden daha az etkilenmesi, ilerde oluşabilecek başka değişikliklere uyum sağlayabilmesi ve kendini yenileyebilmesi adına toplumun her kesiminde yürütülebilen projeler de bulunmaktadır.
Bu projeler sosyal, ekonomik, teknolojik ve politik olarak birden çok faktörün eşgüdümü ile gerçekleştirilmektedir. Temel amaç iklim değişikliklerine dayanıklı olmak ve iklim değişikliği etkilerini en aza indirerek kendini yenileyebilen sistemler kurmaktır. Enerji verimliliğinin yanında özellikle tarım, su ve yerel-toplulukların iklim değişikliğine dayanıklılıklarını artırma projelerinin öne çıktığı Yeşil İklim Fonu’nun (GCF) 19. kurul toplantısında, projelerin ortak noktalarından bir tanesinin de, iklim değişikliği etkilerine karşı sistemlerin zayıf noktalarını tespit ederek çözümler sunmak olduğu söylenebilir.
İklim değişikliğine karşı olan dayanıklılığı artırmayı hedefleyen bu projelerde, hükümetlerin, düzenleyici ve denetleyici kurumların, iklim değişikliğine yönelik daha etkin ve kalıcı çözümler üretmesi ve çevresel etkileşimlerin işleyişinin daha iyi anlaşılmasını sağlayan alt yapılar hedeflenmektedir. Sistemlerin zayıf noktalarının tespit edilmesinde önemli etkenlerden bir tanesinin de önleyici faaliyetler olduğu ortaya çıkmıştır. Yeşil İklim Fonu ilerleyen aylarda tekrar toplanarak yeni kararlar gündeme getirecektir.