Rüzgar enerjisine karşı olan bu yoğun ilginin sonunda rakamlar dudak uçuklatıyor. Japonya, Çin, Amerika gibi ülkelerin rüzgar enerjisine yaptıkları yatırımlar göz ardı edilecek gibi değil. Fosil yakıtların zamanla tükenmesi ve nükleer enerjilerin bu denli pahalı ayrıca zararlı da olduğunu gören ülkeler, yönlerini rüzgara çeviriyor. Yenilenemeyen enerji kaynaklarının doğaya verdiği zarar yadsınamaz. Yeni yollar bulmaya çalışan yetkililer sonunda çevrecileri dinler oldu. Tükenebilecek kaynaklara yatırım yapmak yerine, kolay ulaşabilecekleri enerjilere yönelen yetkililer pişman olmuyor. Rüzgar türbinleri kuruldukları andan itibaren enerji açığının çoğunu kapatmayı hedefliyor. Rüzgar türbinlerinden üretilen enerji küresel enerji ihtiyacının yüzde dördünü karşılıyor. Bu konuda en önde gelen ülkelerden biri olan Danimarka, elektrik ihtiyacının %40’ını rüzgar enerjisinden sağlıyor. En çok rüzgar türbini üreten ülke olarak da başı Çin ve İngiltere çekiyor.
Dünyada gelişen teknolojik gelişmelerle sürekli olarak enerji ihtiyacı ortaya çıkıyor. Oluşan bu enerji açıklarını kapatabilmek adına dünyadaki her ülke kendine göre tedbirini alıyor. Ancak alınan bu önlemlerin yeterli olup olmadığı tartışılır. Kullanılan enerji kaynaklarının bir çoğunun yenilenemez olması büyük bir sorun. Hem çevreyi hem de ekonomileri tehdit eden bu kaynaklar, ilerleyen teknoloji ve bilinçle yerlerini yenilenebilen enerji kaynaklarına bıraktılar. Dünyadaki rüzgar enerjisi potansiyelini belirlemek için birçok araştırma yapan Uluslararası Enerji Ajansı, bu konuyla ilgili pek çok açıklama yaptı. Bu araştırmalar sonucunda rüzgar enerjisi potansiyeli en fazla olan kıtalar ve ülkeler belirlenmiş oluyor. Yapılan araştırmaların sonucunda Kuzey Amerika, Doğu Avrupa, Rusya ve Afrika’da dünyanın rüzgar enerjisi potansiyelinin %66 civarında olduğu belirlenmiş.
Dünyada rüzgar türbini kurulu gücü 2017 yılı Haziran ayı itibariyle 486,661 MW civarında olup her geçen gün artış göstermektedir. Ülkemizde rüzgar türbini kurulu gücü ise 4718,3. MW civarındadır. Bu rakamın illere göre dağılımı ise Balıkesir (767.3 MW), İzmir (613.6 MW), Manisa (393.9 MW), Hatay (277MW) ve Osmaniye (185 MW) olarak belirlenmiş, rüzgar potansiyelinin en yüksek olduğu bölgelerin kurulu gücünün de en fazla olduğu saptanmıştır.
Ülkemizde 50 m yükseklikteki alanlardaki rüzgar enerjisi potansiyeli 48.000 MW iken, kullanılabilir durumda olan rüzgar enerji gücü ise bunun yalnızca %10’u olan 4.718,3 MW civarındadır.