Doğal dengenin her yerdeki insanlar ve diğer canlılar için devam edebilmesini sağlamak amacıyla doğal düzeni bozmayacak şekilde yapılanma yapılmalıdır. Ancak günümüzde gelişen teknoloji, artan dünya nüfusu nedeni ile çok fazla bina inşa edildi ve bunların büyük çoğunluğu canlı yaşamını olumsuz etkiliyor. Çünkü yaşam alanı kalmayan canlılar şehirlerin içinde insanların yaşamına uyum sağlamak zorunda kalıyorlar ve birçoğu uyum sağlayamayıp eleniyor. Bu durumu engellemek doğal dengenin bozulmasında rolü büyük olan biz insanların sorumluluğundadır. Bu yüzdendir ki ekolojik köprü projeleri yapılıyor ve projesi tamamlanıp kurulan bu köprüler vahşi yaşamı dengede tutuyor.
Sadece açılan yollarda yapılan kazalar sonucu ABD’de hemen hemen her gün bir milyon hayvanın öldüğü tahmin ediliyor. Tüm bunlar ve daha fazla nedenden ötürü özellikle yaban orman alanlarına yakın yerleşkeleri olan bazı ülkeler vahşi yaşamın güvenliğini sağlamak adına çeşitli öneriler ve çalışmalar yürütüyorlar. Bu çalışmalar arasında kendi yaşamları ile hayvanların yaşamının koordineli şekilde yürümesini sağlayacak tasarımlar da bulunuyor.
Ekolojik köprüler sayesinde binlerce hayvan ölüm tehdidi olmadan hayatlarına devam ediyorlar. Çalışma prensibi oldukça basit olan bu köprülerdeki örneklerden biri tren rayları altına açılan ve kaplumbağa gibi kayvanların geçmesini sağayan tüneller. İngilizcesi Wildlife Crossing olan bu ekolojik köprülerin örnekleri oldukça çeşitli. Bu köprülerin ilk örnekleri Fransa’da 1950’li yıllarda görüldü. Bilinen en uzun ekolojik köprü Natuurbrug Zanderij Crailoo adı ile Hollanda’da bulunan ve 800 m uzunluğunda olan köprü.