İklim değişikliğinin etkisi sıcaklıklardaki artıştan ibaret değil. Kuraklık, seller, şiddetli kasırgalar gibi aşırı hava olaylarının sıklığı ve etkisinde artış, okyanus ve deniz suyu seviyelerinde yükselme, okyanusların asit oranlarında artış, buzulların erimesi gibi etkenler sonucunda bitkiler, hayvanlar ve ekosistemlerin yanı sıra insan toplulukları da ciddi risk altındadır.
Geçtiğimiz yüzyıl süresince sıcaklıkta 0,5 santigrat derece bir artış söz konusudur ve deniz seviyesinde ise bu yüzyılın başlarından bu yana 20 cm’lik bir artma söz konusudur. Yaşanan iklim değişikliğinin sonucu olarak, somut olarak bu değişimlerin yaşandığı gözlemlenmektedir. Dünya üzerinde orta enlemlerde yağış miktarındaki artış oldukça fazladır. Bununla beraber subtropik enlemlerdeki yağış miktarlarında da yüksek oranlarda düşüşler söz konusudur. Somut olarak gözlemlenen bu değişimler, İklim değişikliği sonuçları arasında ilk sırada yer almaktadır.
Dünyanın, 21.yüzyılda karşı karşıya bulunduğu en büyük sorunlarından biri güvenli enerji tedariğidir. Günümüzde, ülkelerin enerjiyi üretme ve kullanma biçimi sürdürülebilir değildir. Bunun en açık kanıtı insan kaynaklı iklim değişikliğidir. Enerji tüketiminin 1990-2008 yılları arasında %40 oranında arttığı dünyada, enerjinin %80'i fosil kaynaklıdır. Fosil yakıtlara bağımlılık ekonomiye yük oluşturmanın yanı sıra iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının atmosferde birikmesine de yol açar. İklim değişikliğinin hem insanlık, hem de gezegenimiz için geri dönülemez sonuçlara yol açmasını önlemek için küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmamız gerekiyor.
Bunun dışında toplumsal yaşamda gözlemlenen sonuçlar arasında ise ekolojik yapıda ki değişim, canlı türünün azalması, yaşanan iklim olaylarının miktarının çok fazla olması gibi sonuçlardır. Bunun dışında Güneş’ten gelen radyasyon ışınlarının çok olması da pek çok canlının ölümüne sebep olmaktadır. Dünya üzerinde yapılan araştırmalar ile elde edilen sonuç; iklim sisteminin şüphe gözetmeyecek şekilde ısındığı, 20.yy’ın ortalarından itibaren yüzeyde gözlemlenen sıcaklıkların büyük oranda artmış olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumun %90 sebebi olarak ise insan gösterilmiştir. Sera gazından kaynaklı artış ile durumun yaşanmasında en büyük faktör beşeri faktörlerdir.
Son 150 yılda, ortalama sıcaklık dünyada neredeyse 0,8 ºC ve Avrupa'da da yaklaşık 1 ºC artmıştır. Son oniki yılın onbiri (1995-2006) küresel yüzey sıcaklığının (1850'den beri) araçsal kaydına geçen en sıcak 12 yıl arasında bulunmaktadır . Emisyonları sınırlandıracak küresel eylemde bulunulmazsa, IPCC 2100'a kadar küresel sıcaklıkların 1,8 ºC ila 4,0 ºC kadar daha ısınabileceğini beklemektedir. Bu, sanayi öncesi zamanlardan beri kaydedilen sıcaklık artışının 2 °C'yi aşacağı anlamına gelmektedir. Bu eşiğin ötesinde geri dönüşü olmayan ve olasılıkla felaket niteliğinde değişiklikler meydana gelme ihtimali çok daha artmaktadır.